Film Adı: La La Land
Türkçe'ye Geçen Adı: Aşıklar Şehri
Yönetmen & Senarist: Damien Chazelle
Oyuncuları: Ryan Gosling, Emma Stone, John Legend, Rosemarie DeWitt
Başroller: Ryan Gosling, Emma Stone
Tür: Müzikal romantik komedi-drama
Müzik: Justin Hurwitz
Süre: 128 dakika
Ülke: ABD
Dil: İngilizce
Imdb Puanı: 8,5/10
Puanım: 6,5/10
Açıkçası o kadar övgüye filmi bir an önce izlemek istiyordum. Genele bakınca beğendim gibi de, ama bazı şeyler o kadar yapmacık durdu ki bana, genelin içinden bunları çıkarınca orta halli bir film oldu benim için. Açıkçası öyle her müziğini de beğenmedim, hatta aslını söylemek gerekirse tek beğendiğim "City Of Stars" ve "Lovely Night Dance" oldu. Ama film dolu dolu müzik işlemiş her bir karesinde.
Bunun oluş biçimi bana nedense çok yapmacık ve yalan söylemeyeceğim saçma geldi;
Birden şarkıya başlanması, dans etmeleri, birbirleriyle olan bu şahane uyumları olağanüstü bir görüntüymüşçesine, filmin de göstergesiyle kafamda soru işaretleri oluşturdu, ama yine de keyifle de seyrettiğimi es geçemeyeceğim.
Hareketlerindeki uyumları ve gösterinin güzelliğiydi beni çeken, ama film bu bölümlere başka bir yönden bakınca ne kadar saçma göründüğünü gözüme takmadan duramadım.
Yine de can alıcı sahne olabilir belki de film içinde.
Filmi izlerken, "Yok artık!" diye diye bir hâl oldum, hele de o karşılaşma sahneleri dahi bana klasik gelmiş olabilir. Çarpışarak tanışsalarmış bir de... Bu sefer tartışarak bir tanışma gerçekleşti arkadaşlar, korkmayın hemen. Yine bir klasik, ama olsun...
Tabii ben ne dersem diyeyim, bu kadar yakışan bir çift daha görmedim. Bu sahnesi ise benim başka bir "Yok artık!"larımdandı. Ama bu sahneyi bilmiyorum ben sevdim. İçinde şöyle şeyler olduğundan belki de;
Evet arkadaşlar, film boyunca dans ettiler, şarkı söylediler. Ama bazı yürek burkan sahneleri de yok değildi;
Filmin sevdiğim bölümleri olsa da, sevmediğim yanları da mevcut. O yüzden iki arada bir derede kaldım. Ama şu bir gerçek ki, en iyi film değildi kesinlikle gözümde. Bazı yorumlarda "en iyi film" gibi başlıklarla anılmış olmasından ötürü bunu söylüyorum. Kesinlikle en iyisi değildi, bundan çok daha iyileri vardır, eminim ki. Şöyle ki, bir yerden müzikleri için de çalıntı gibi bir iddia okudum. Ne kadar doğrudur bilemem. City Of Stars'ı ama çok keyifle dinledim ve filmin en iyi sahnesi hangisi diye soracak olursanız tereddütsüz o diye cevaplarım.
Sebastian'ın müziğe olan tutkusuna diyecek hiçbir lafım yok, onun piyano başına geçince nasıl değiştiğini izlerken çok keyifli seyrettiğimi söyleyebilirim. Zaten Mia'yla da ikinci karşılaşmalarının güzelliği... mi desem, ne desem. O vakit Sebastian yalnızca piyano başında güzeldi, açıkçası. :)
Sonralarında bunu Mia'nın bu karşılaşma böyle olsaydı, nasıl olurdu düşüncesi ise çok fena bir çıkış oldu benim için. Sonu da açıkçası beklemediğim bir olaydı.
Yani aslına bakılırsa, ne çok sevdim, ne de sevmedim. Orta halli bir filmdi benim için yinelemek gerekirse. Nasıl olduğuna siz de bir karar vermek isterseniz, fragmanı şuraya bırakayım hemen:
Aldıkları ödüllere gelirsek, dolu dolu ödülleri, adaylıkları ve daha belirlenmemişler var. Ona da şuradan bakabilirsiniz.
Yine belirteceğim ki, çok yakışıyorlar. :')
