Bir Çığır Öyküsüdür Şule Yüksel Şenler / Demet Tezcan | Kitap Yorumu
03:01
Kitap Adı: Bir Çığır Öyküsüdür "Şule Yüksel Şenler"
Yazarı: Demet Tezcan
Sayfa Sayısı: 400
Yayınevi: İlke Yayıncılık
Puanım: 5/5
Goodreads Puanı: 5/5 (Tek ben oyladım 😋)
Arka Kapak:
Bugün kazanılan özgürlüklerde onun mücadelesi var!..
‘‘Kalemi, hitâbeti ve aksiyonerliği ile bir devrin bayrak insanı olmaya çalıştı. Pekçok sîneye heyecan ve özgüven verdi. İnancıyla ve iffetiyle dışarıda olunabileceğini işaretledi. En önemlisi de şiddete bulaşmadan nasıl hak aranacağının yolunu gösterenlerden oldu. ’’
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Psikiyatr
‘‘Şûle Yüksel Şenler ideolojik kutuplaşmanın doruk noktada olduğu, üniversitelerde boykotlar, işgaller yapıldığı dönemde müslüman öğrenci¬lere sahip çıktı. Başörtüsü hareketini başlattı ve destekledi.’’
Yücel Çakmaklı, Yönetmen
‘‘Kalemi, hitâbeti ve aksiyonerliği ile bir devrin bayrak insanı olmaya çalıştı. Pekçok sîneye heyecan ve özgüven verdi. İnancıyla ve iffetiyle dışarıda olunabileceğini işaretledi. En önemlisi de şiddete bulaşmadan nasıl hak aranacağının yolunu gösterenlerden oldu. ’’
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Psikiyatr
‘‘Şûle Yüksel Şenler ideolojik kutuplaşmanın doruk noktada olduğu, üniversitelerde boykotlar, işgaller yapıldığı dönemde müslüman öğrenci¬lere sahip çıktı. Başörtüsü hareketini başlattı ve destekledi.’’
Yücel Çakmaklı, Yönetmen
Belki câhil fakat fevkalâde şuurlu bir şoförün ağzından son olarak duymuş olduğum -lâyık olmadığım- şu sözleri ise ömrümce unutmayacağım: "Abla, siz yalnız bir yazar, bir hatip değil aynı zamanda bir mimarsınız... Fakat taştan ve tahtadan yapılan bina ve yapıların mimarı değil, siz bir ruh mimarısınız. Evet, yıkılan îman binalarının enkazları üzerinde son derece sağlam ve sarsılmaz binalar inşâ etmeye muvaffak olan bir mâneviyât mimarı, bir ruh mimarı olarak görmekteyim ben sizi."
🍁
Kendisinin hayatını çok merak ediyordum ne zamandır, bu kitap ve Demet Tezcan buna vesile olduğu için onlara minnetlerimi sunuyorum. Allah razı olsun.
Demet Tezcan'ın sohbetinde de bulunduğum için kendimi ayrı bir şanslı da görüyorum açıkçası. Bir kitapla ancak böyle güzel bir şekilde tanıtılabilirdi Şûle Yüksel Şenler, ona hayranlığım Huzur Sokağı ile birlikte olmuştu zaten ama bu kitapla öğrendiklerimi düşünecek olursak bu hayranlık kat be kat artmış bulunmakta. Kitabın bitmesiyle, içimde büyük bir açlıkla Huzur Sokağı'nı okumayı istedim, belki de Şûle Yüksel Şenler'in kalemini özlediğimdendi bu. Ama ondan olan bir şeyler okuma isteğinin baş gösterdiğini yadsıyamam. Kaleminin değdiği şeyler gözümde büyüdü, büyüdü böyle bir hayat hikâyesiyle. Neler neler geçmiş ömründe... Neler tatmış, neler yaşamış, nasıl hapishane günleri geçirmiş, evliliğinde nasıl sorunlar yaşamış, ne kadar çok ve dolu dolu konferanslar vermiş, nasıl bir kadınmış, gençliğinde nasıl biriymiş... Öyle dolu dolu bir hayat ki onunkisi... Gıpta ile bakmaktan geri duramadım, yaptıklarını okurken ben gururlandım. Abisinin başlarda onları sürekli uyarması falan, bir öykü tadındaymışçasına okudum. Yazsalar roman olur derler ya, Demet Tezcan bu görevi üstlenmiş bana kalırsa ve biyografisini yazmış ama sanki roman tadında gibi bir biyografi...
Çok etkilendim, hiç boşuna söylemiyorum bunu ki gerçekten çok etkilendim. Yaptıklarına, imzalarına okuyup da bir de siz şahit olsanız öyle şaşıracağınız şeyler dolu ki hayatında... Allah ondan razı olsun. Hatta Hekimoğlu İsmail, onun hakkında şöyle diyor:
"Şûle Hanım bu fikrin, ilmin çölünde yeşermiş bir ağaçtı. Her türlü rüzgâr, fırtına ona vuruyordu. O devirde şu zorluğumuz vardı: Erkeklere anlatıyoruz, âlimler vardı... Elmalı'lı Hamdi Yazır, Bediüzzaman Said Nursi... 'Peki bu kadınlar ne olacak? Bunlara da birisi lâzım!' derken Şûle Hanım çıktı."
Necip Fazıl'a ise döneminin adamlarını soruyorlar. "Şunu nasıl buluyorsunuz?" diyorlar. "Bırakın onu!" diyor Üstâd... "Bunu nasıl buluyorsunuz?"... "Geçin onu!"... "Peki Şûle Yüksel hakkında ne düşünüyorsunuz?" dediklerinde, "Aaa! Bak işte! Ben bir 'Fâzıl' isem, o bir 'Fâzıla'dır!" diyor.
Ciddi anlamda başlıkta da geçtiği üzere, bir çığır açıyor o zamanda Şûle Yüksel Şenler. Şu anda bile okurken etkisini hissettiğim bir çığır bu üstelik...
Gerçekten çok önemli ve bilinmesi gereken biri olduğunu düşünüyorum, Şûle Yüksel Şenler'in. Bu kitap da tam buna ufak bir zemin hazırlamış, ki siz basamakları oluşturup tek tek tırmanabilin. Kitap her şeyiyle çok ince düşünülmüş bir kitap gerçekten, arkadaki fotoğraf albümü de Şûle Yüksel Şenler'in arşivinden fotoğraflar. Şûle Yüksel Şenler tanınmalı ve tanıtılmalı yeni nesil gençliğine. Benden büyük bir tavsiyedir. :)
Necip Fazıl'a ise döneminin adamlarını soruyorlar. "Şunu nasıl buluyorsunuz?" diyorlar. "Bırakın onu!" diyor Üstâd... "Bunu nasıl buluyorsunuz?"... "Geçin onu!"... "Peki Şûle Yüksel hakkında ne düşünüyorsunuz?" dediklerinde, "Aaa! Bak işte! Ben bir 'Fâzıl' isem, o bir 'Fâzıla'dır!" diyor.
Ciddi anlamda başlıkta da geçtiği üzere, bir çığır açıyor o zamanda Şûle Yüksel Şenler. Şu anda bile okurken etkisini hissettiğim bir çığır bu üstelik...
Gerçekten çok önemli ve bilinmesi gereken biri olduğunu düşünüyorum, Şûle Yüksel Şenler'in. Bu kitap da tam buna ufak bir zemin hazırlamış, ki siz basamakları oluşturup tek tek tırmanabilin. Kitap her şeyiyle çok ince düşünülmüş bir kitap gerçekten, arkadaki fotoğraf albümü de Şûle Yüksel Şenler'in arşivinden fotoğraflar. Şûle Yüksel Şenler tanınmalı ve tanıtılmalı yeni nesil gençliğine. Benden büyük bir tavsiyedir. :)
0 yorum