Bütün Bir Ömür / Robert Seethaler | Kitap Yorumu
02:39
Kitap Adı: Bütün Bir Ömür
Yazarı: Robert Seethaler
Sayfa Sayısı: 144
Yayınevi: Timaş Yayınları
Puanım: 2/5
Goodreads Puanı: 3,95/5
Arka Kapak:
Küçük yaşta annesini kaybeden Andreas Egger, uzak akrabası olan zalim bir çiftçinin yanında büyür. Zorlu çocukluğunun ardından az konuşan, fiziken güçlü ve çok çalışkan, ama bir o kadar da kırılgan ve içine kapalı bir adama dönüşür. Dünyanın hızına, insanların hırsına ve öfkesine yetişemez, aslında bunu istemez de. Dağların kocaman boşluğu içinde kaybolmak ona iyi gelir. Avusturya Alpleri'nde kendi dünyasında yaşayan Andreas, günün birinde Marie'ye âşık olur. Marie ilk çocuklarına hamileyken çığ altında kalarak hayatını kaybedince Egger her şeyi bırakıp evini terk eder ve savaşa katılır. Savaşta esir düşer, çalışma kampına gönderilir ve aradan yıllar geçer... Dağlarına, evine döndüğünde kurulan teleferik hattıyla modernizmin o yalın kırsalı nasıl ele geçirdiğiyle yüzleşmek zorunda kalır.
Kendini yalnızlığıyla kuşatarak içindeki gerçeğe sığınan bir adamın hikâyesi bu.
Basit olduğu kadar çarpıcı ve etkileyici, gücünü yalınlığından alan bir ömür...
2016 yılında Man Booker International Ödülü finalistleri arasına giren Bütün Bir Ömür, Feza Şişman'ın çevirisiyle...
Kendini yalnızlığıyla kuşatarak içindeki gerçeğe sığınan bir adamın hikâyesi bu.
Basit olduğu kadar çarpıcı ve etkileyici, gücünü yalınlığından alan bir ömür...
2016 yılında Man Booker International Ödülü finalistleri arasına giren Bütün Bir Ömür, Feza Şişman'ın çevirisiyle...
Ancak Egger'in o günden sonra içinden asla silinmeyecek bir şey daha oldu: Bir kumaş kıvrımının, üst koluna kısa dokunuşundan sonra bir acı omuzlarına, göğsüne inmiş ve sonunda kalbinin hizasında bir yerde sabitlenmişti. Çok ince bir sızıydı ve de Egger'in o ana kadarki yaşamında, Kranzstocker'in fındık kamçısıyla attığı dayaklar da dahil olmak üzere, tanıdığı acıların en deriniydi.
İsmi Marie'ydi ve bu, Egger'e göre dünyanın en güzel ismiydi.
🍁
Bu kitaba nasıl umutlarla başladığımı anlatamam, ama umutlarımın boşa çıkışı beni büyük bir hayal kırıklığına uğratmadı değil.
Kitabın kapağında Graham Robb'ın iddialı cümlesi "Okumanız iki saat sürse de unutmanız bir ömür alacak." benim daha da çok meraklanmamı sağlamıştı kesinlikle, ancak bu iddialı cümle şu an gözümde tamamen sönmüş durumda cidden. Belki okumam iki saat sürdü evet ama unutmamın bir ömür alacağından pek emin değilim.
Kapağıyla çok dikkatimi çeken bir kitaptı, ama içi de öyle olsaydı keşke dedim. Gerçekten üzgünüm ama hiç beğenemedim. Hatta @tugceninkitaplari 'nında okuduğunu ve beğenmediğini görmüş yine de içimde bir umut belki ben beğenirim diyerek başladım. Öyle olmadı.
Kitabı nasıl anlatacağımdan da emin değilim açıkçası.
Egger'in hayatını okuyoruz kitapta, gençliğinden yaşlılığına doğru. Sürekli yalnız kalan, yalnızlığı ile içselleşmiş ve etrafındakilerin birer birer yanından kaybolmasıyla yalnızlığa mahkum bir adamın hayatı bu. Günün birinde Marie adında bir kadına âşık oluyor, onunla evleniyor ve sonra tüm hayatı ondan ibaretleşiyor. Sonra çığın altında kalınca Marie, Egger iyice yalnızlaşıyor.
Kitap bana mı hitap etmedi bilmiyorum, ama içindekinden çok daha başka şeyler beklediğim bir gerçek. Çok üzülerek söylüyorum ki, büyük bir hayal kırıklığı oldu benim için.
2 yorum
Merak ediyorum bu kitabı gerçekten, okuyacağım...
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Bu kitap için ben de çok meraklıydım, keyifli okumalar olsun o zaman. İnşaallah siz beğenirsiniz. :)
Sil