Milena'ya Mektuplar / Franz Kafka | Kitap Yorumu

04:02





Kitap Adı: Milena'ya Mektuplar
Yazarı: Franz Kafka
Sayfa Sayısı: 424
Yayınevi: Panama Yayıncılık
Puanım: 4/5
Goodreads Puanı: 4,03/5

Arka Kapak:

Kafka Milena`yı 1919 sonbaharında Prag`da tanıdı. Ortak dost ve tanıdıkların bir araya geldiği bir cafede gerçekleşen tanışmada Milena, Kafka`ya öykülerini Çekçe`ye çevirmek istediğini açıkladı. Bu da, büyük bir tutkuyu içeren bir ilişkinin, bu kitaptaki mektupları borçlu olduğumuz bir sevgi ilişkisinin başlangıcı oldu. Kâmuran Şipal`in çevirisiyle sunulan Milena`ya Mektuplar, Kafka`nın karaladığı kimi bölümler dışında mektupların tamamını içermektedir. Ayrıca, Milena`nın Max Brod`a yolladığı kimi mektuplar ve Milena`nın birkaç magazin yazısı da, Milena`yı daha iyi tanıtmak amacıyla kitaba eklenmiştir.





Yorumu kısa keseceğim, çünkü kitapta zaten Kafka'nın Milena'ya olan mektuplarını okuyoruz. Bir de en sonunda Milena'nın, Kafka'nın yakın arkadaşı Max Brod'a yazdığı mektuplar var. Böylelikle benim çok merak ettiğim Milena'nın mektuplarından da bir demet tatmış oluyoruz. Kafka'ya gönderdiği mektupları çok daha merak ediyorsam da bununla da yetiniriz elbet. Özellikle de bu merakım hep Kafka'nın bazı mektuplarında Milena'nın söylemlerine olan sitemlerinden ileri geliyor. Ama şu bir gerçek ki, Kafka'nın saf ve derin aşkını mektuplarından çok kolaylıkla hissedebiliyoruz. Bir mektubuyla öyle bir hissettiriyor ki bunu... Hele de "Yanımda yürüyordun, bir düşünsene, yanımdaydın!" deyişi öyle içten olduğu belli ki... Bunu deriniyle hissedebiliyor olmamız çok güzel bir his. Yine de onların özeline giriyormuş gibi bir hisle bürünmem de anormal bir durum sayılmaz. Çünkü bunu biliyoruz ki, Kafka vasiyetinde bu mektupların yakılmasını yakın arkadaşı Max Brod'a söylemesine rağmen, Max Brod'un doğal olarak Kafka'nın tüm dönemin en büyük yazarı olarak gördüğü arkadaşının bu vasiyetini geri çevirerek kitap hâline çevirerek yayınlanmasında büyük rolü üstlenmiş. Ve bizlere kadar gelmesine vesile olmuş, ama bunu öğrendikten sonra dediğim gibi özellerine giriyormuş hissi içinden çıkamadım. Yine de çok saf, derin ve dolu bir aşka sahip bu mektupları okumaktan mutluluk duyduğumu da geçmeyelim.




Sevgili Bayan Milena,
İtiraf etmeliyim ki çok sevildiği, el üstünde tutulduğu, akıl ve güçle korunduğu ve huzur içerisinde çiçeklerin arasına uzanmış olduğu için bir zamanlar birisini çok kıskanmıştım. 

🍁

"Salı günü gelen mektubunuzun da dikenleri var elbette, vücuduma batan ve senin yönettiğin dikenler -doğal olarak bu gerçek bir an, mutluluk ve acının birlikte yaşandığı bir an- ama senden gelen bir şeye nasıl katlanılmaz ki?"

















You Might Also Like

0 yorum

Like us on Facebook

Flickr Images