Eksik Parça / Michelle Hodkin | Kitap Yorumu

02:54





Kitap Adı: Eksik Parça ( Mara Dyer #1)
Yazarı: Michelle Hodkin
Sayfa Sayısı: 424
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Puanım: 5/5
Goodreads Puanı: 4,1/5

Arka Kapak:

Bir gün uyandığında son birkaç gününü hatırlayamadığını düşün... Mucizevi bir şekilde kurtulduğun kazada tüm arkadaşlarını kaybettiğini, Ailenin yeni bir sayfa açmak için taşınmak zorunda kaldığını, Kendi geçmişinle ilgili senden daha fazlasını bilen bir çocukla tanıştığını, Tüm yaşadıklarından sonra yeniden âşık olabildiğini, Gerçek olması imkânsız halüsinasyonlar gördüğünü, Aklını kaçırdığından endişelenmeye başladığını düşün. Ne yapardın? Mara Dyer işte bu sorunun cevabını öğrenmek üzere…






Kitaba bu kadar geç başladığına pişman olan bir @lavinyakitapligi çizelim şuraya. 😖
Noah'ın sahneye daldığı gibi ona aşık olmak nedir arkadaşlar? Ben bunu tanımlayamadım da. Tüm o diğer erkek karakterlere gelişi güzel vurdu gibi hissediyorum biraz. 😅😂 Ve açıkçası bu kitabı nasıl tanımlayacağımı bilmiyorum, çok başka bir kitaptı bana göre. Kitabı okurken tüm duyguları yaşadım resmen. Gerektiği yerlerde ürpermekten kendimi alamadım, özellikle de geceleri okuduğum zamanlar, başka bir bölümünde yüzümde gülücükler eksik olmadı, bazı bölümlerde ise hüngür hüngür ağladım. Evet, ben her duyguyu yaşadım bu kitapta. Şimdiye kadar beklettiğime, kitaplığımda öylece durmasına izin verdiğime yanıyorum şimdi. Nasıl bu kadar geç tanıştım bu kitapla diye. Şimdi ise hemen seriyi tamamlama peşindeyim. Eğer hala okumayan varsa, kitaplığında öylece benim gibi sonra okurum diye bekletiyorsanız benim gibi çok pişman olacağınız bir şey yapıyorsunuz, ben diyim. 🙃







O anın umutsuzluğu, kaldıramayacağım kadar ağır bir yüktü. "Kimse bunu düzeltemez," dedim sessizce. Sonunda.
Noah bana baktı. Yüzü hiç görmediğim kadar açık ve dürüst olsa da kenetlenen gözleri savunmaya geçmiş gibiydi. Kalp atışlarımın hızlanmasına engel olamıyordum. "Bırak da deneyeyim."

"Sabah seni alacağım," dedi saçlarımı düzeltip kulağımın arkasına atarken. Dokunuşu tanıdık geliyor ve iyi hissettiriyordu.
Zihnimdeki bulanıklıktan kurtulmak istercesine başımı iki yana salladım. "Ama yolunun üzerinde değilim ki."
"Yani?"
"Daniel da okula gidecek sonuçta."
"Ee?"
"Ne ee...?"
Noah parmaklarını dudaklarıma koyarak beni susturdu. "Yapma. Neden diye sorma. Sinir bozucu oluyor. İstiyorum. O kadar. Tek sebebi bu. O yüzden bırak da yapayım."



"Günaydın," dedi sıcak ve tatlı bir sesle. Tanrım bana yardım et.
"Günaydın," diye karşılık vermeyi başarmıştım ama gözlerimi kısmak zorunda kalıyordum; güneşten ya da ona uzun süre bakmaktan.
"Sana bir güneş gözlüğü lazım," dedi.
Gözlerimi ovuşturdum. "Biliyorum."
Ve birden yere çöktü. "Ne yapıyorsun sen..."
Aceleye bağcıklarımı bağlamayı unutmuştum. 
Ve Noah, onları bağlıyordu. Koyu renk kirpiklerinin altından bana bakıp gülümsedi.

You Might Also Like

0 yorum

Like us on Facebook

Flickr Images