Never Never / Colleen Hoover & Tarryn Fisher | Kitap Yorumu

06:36







Kitap Adı: Never Never ( Never Never #1 )
Yazarı: Colleen Hoover & Tarryn Fisher
Sayfa Sayısı: 159
Yayınevi: Hoover Ink
Puanım: 5/5
Goodreads Puanı: 4,1/5

Arka Kapak:

Best friends since they could walk. In love since the age of fourteen.

Complete strangers since this morning.

He'll do anything to remember. She'll do anything to forget.








Kitabın içine girdiğim an "Ne oluyor?" oldum. Daha çok yeni bir şekilde, hiçbir şey hatırlamayan bir karakterden çıkmışken şimdiki karakterde de hafıza kaybı falan mı var ki diye düşündüm hemen. Kitabın sayfalarını daha yeni açmışken üstelik böyle başlaması benim heyecanımı üst seviyelere çıkardığını söyleyebilirim, ki gerçekten de karakterler kadar ben de merak içindeydim neler olduğu konusunda.
Kitabın konusunu, kurgusunu, işleyişini, iki yazarın uyumluluğunu çok beğendim. Kurgu hele beni şaşırttı, hele o son... Hemen ikinci kitaba başlamam gerektiğini ve neler olup biteceğini okumam gerektiği düşüncesindeyim, şu an bunları yazarken bile.
Kitapta ben hem Charlie'den hem de Silas'tan olayların akışını onların kendi bakış açılarıyla okumayı çok sevdim. Bunu her kitapta sevmiyorum, ama bu kitapta olmazsa olmazdı sanırım.
Konusuna şöyle ufaktan değinecek olursam, kitaba Charlie'den başlıyor. Charlie'nin okulda bir çarpışma sonucu kitapları düşüyor ve gözleri ayaklarına takılıyor birden. Kendisine birden yabancılaşıyor ve okul zili de çalınca sanki tamamen bambaşka bir dünyaya gidiyor ve zilin neye ait olduğunu, kendisinin nerede olduğunu, adını dahi hiçbir şeyi hatırlamıyor, her şey sanki bir anda hafızasından uçup gidiyor ve öylece kalakalıyor. Kitabın başlangıcını çok beğendim, yani böyle bir başlangıçta insan merak etmekten kendini alamıyor, en azından ben kendimi alamadım ve nasıl, şimdi ne olacak, Charlie kimseyi, hiçbir şeyi hatırlamazken ne yapacak diye merak ede ede sayfaları çevirdim. Açıkçası merak etmeme değdi mi, değdi bana kalırsa. Çünkü o sonu... Gerçekten ikinci kitabını çok merak ediyorum. 
Silas'a olay ne zaman geliyor dersek, Charlie'nin kafeteryaya yakın arkadaşı -ama onun hatırlamadığı- tarafından çekiştirilmesiyle karşılaşıyorlar. Charlie hatırlamıyor, ama Silas onun erkek arkadaşı. Masada her kız bir erkekle oturunca, tek Silas'ın yanı boş olunca onun yanına oturmak durumunda kalıyor. Sonra bir şekilde öğreniyor ki, Silas da birdenbire onun gibi hafızasını kaybetmiş. Sonra olaylar gelişiyor.
Dediğim gibi ben kurguyu çok beğendim, çok kendine özgü bir kurgu olmuş bana göre. Ve bu kurguyu çok güzel yeşertmiş iki yazar, konunun işleyişi de bu yönden çok güzeldi. Her şeyin bir anlama sahip olması da ayrı hoştu. 
Okumanız için ciddi tavsiyemdir.







"Keep them," I tell her. "You might need a car today and I won't be using it."
Andrew interrupts. "You're letting her drive your car? Are you kidding me? You've never even let me sit behind the damn wheel!"
I look over at Andrew and shrug. "You aren't the one I'm in love with."


💦


I want to know if she's wondering the same thing I'm wondering: What does Never Never mean?



💦


I shake my head. "I'm afraid to now. And don't do that.""
"Don't do what?"
"Don't refer to us in the third person. You are her. And I'm him. Whether we like who we were or not."


💦


I laugh. "I feel like I was a chauffer in my past life."
Charlie's expression tightens."I'll stop referring to us in the third person if you stop referring to it as a past life. We didn't die, Silas. We just can't remember anything."


You Might Also Like

0 yorum

Like us on Facebook

Flickr Images