Mühr-ü Kalp / Sezgin Irmak | Kitap Yorumu

07:20





Kitap Adı: Mühr-ü Kalp ( Zehr-i Bal #2 )
Yazarı: Sezgin Irmak
Sayfa Sayısı: 304
Yayınevi: Portakal Kitap
Puanım: 5/5
Goodreads Puanı: 4,75/5

Arka Kapak:

"Cenneti dışarıda arama, o senin 'Aşk' ile yanan yüreğinde saklı!"


Aşk... Tarih... Polisiye... Yine hepsi bir arada!


Güneşini bekleyen bir aşkın umudu, anlaşılan gerçeklerle yeniden filizleniyor...
Hamza'nın yaşadığını öğrenen Gülpare'nin tekrar çarpmaya başlayan safderun yüreği, onları bir araya getirmemekte direnen feleğin oyunları, Osmanlı'yı ve bu aşkı yakmaya çalışan isyanın içinden yükselen başka bir isyanın kıvılcımları...


İhanet ateşi kaldığı yerden, bu sefer daha güçlü şekilde yükselerek baş gösteriyor!


Kadı Rauf Efendi, İbrahim Paşa, Kor Cevat, Rıfkı, Hamza, Gülpare, Semiha Hanım ve hiç beklenmeyen yeni isimler… Tuzaklarla dolu düğün gecesinde silahlar isyancılara değil, Kadı Rauf Efendi ve ailesine çevrildiğinde tüm gerçekler su yüzüne çıkacak mı?
Dahası Hamza ve Gülpare'nin aşkına uzatılan her ateş, bu aşkı yeniden alevlendirebilecek mi?


Sezgin Irmak'tan soluk soluğa okuduğunuz Zehr-i Bal serisinin bu güçlü ve heyecan verici ikinci kitabı Mühr-ü Kalp, yüreğinize dokunmayı vadediyor.





Uzun bir ayrılıktan sonra her şeyin kaldığı yerden devam etmesi ne kadar da garipti. Gözden uzak olan, gönülden de ırak olmuyor muydu?
Nasıl müdafaa edilirdi aşkın sıcaklığı? Neydi dumanı üstünde böyle taze tutan? İhtiraslarını filizlendiren neydi? Bir tutam bal mı, yoksa zehri mi?
Yakında öğreneceklerdi. Zaman kiminin inancını, kiminin de bir daha başkasına açılmayacak yüreğini bir bir mühürlüyordu!

🍁





Ya ben bu seri için ne diyeyim bilemedim ki şimdi... O şaşırtıcı sonuna hele de ne demeliyim? Rıfkı karakterine birinci kitap Zehr-i Bal'da da hayranlığımı dile getirmiştim, ama ikinci kitapta daha da bir başkaydı. Hatta dedim ki, yazar bu karaktere bir şey olmasına izin vermesin n'olur diye... Ya çok gerilimli olan bir yerde devreye Rıfkı girdi mi, tamam, ortam birden şenleniyor. Karakteri bu yüzden aşırı sevdim. Bedia'ya olan sevgisine de şaşırmadım desem yalan olur, Rıfkı'nın karakterinden sanırım beklemiyordum ondan bir aşk olayı. 
Açıkçası ben bu seriyi çok sevdim her şeyiyle. 
Gülpare ile Hamza'nın aşkı başkaydı gerçekten ama bu ikinci kitaptaki olaylar da daha bir vurucuydu. Bazı gerçekleşen olaylarda şaşırmaktan kendimi alamadım. Hatta acaba Semiha çocuğunu bulamayacak mı diye ümitsizliğe düşmüştüm, öyle olsa hayal kırıklığına uğrardım. Şimdi şöyle ki, kitapta her şey ve herkes aslında başından beri öyle bir bağlantı içerisinde ki... Bu bağlantılara alışmış olmam gerekirken, her yeni bir olayda yine de şaşkınlığımı hissettim. Bunu sürekli geçirdi yani yazar bana. İnanılmaz keyifliydi okuması ve merak ettiğime değen bir seri oldu benim için.
Normalde her tarz okuyorum, ama sanırım en sevdiğim de bunlar. Bir kitap dolu dolu her şeyden varsa, o kitap tamamdır benim için. Bu kitapta da ne ararsan vardı, heyecanı, aşkı, polisiyesi boldu yani ve kesinlikle iyi ki olan serilerimdendi. Arada artık o yapıştırdığım post itler aracılığıyla alıntılara göz gezdirirmişim gibi geliyor bana. Tamamen kopamayacakmışım gibi seriden... Öyle bir his aşıladı bana. "Tabii her güzel şeyin bir sonu vardır. Her ne kadar üçüncü kitap da var mıdır ki diye bir umut içerisine girsem de, alışacağım sanırım." diye instagramımda not düşmüştüm hatta. Ve öğrendim ki, üçüncü kitap yoldaymış, hazırlık aşamasındaymış. Nasıl bir mutluluktur bu anlatamam... Üçüncü kitabının da sabırsızlıkla çıkmasını bekliyorum şu an.
Tümüyle söylüyorum, bu iki seri kitabı (Zehr-i Bal ve Mühr-ü Kalp) alıp okumanız tavsiyemdir.

You Might Also Like

0 yorum

Like us on Facebook

Flickr Images